İş Bankası’nın “İlk Bankamatik Reklamı” Analizi

İş Bankası’nın Bankamatik temalı reklamlarının ilk filmini burada sizlerle analiz etmek istiyorum.

Reklam filmlerinin başarısını ben filmdeki “mizah kullanımı”, ” doğru oyuncu seçimi”, “iyi kurgu” üçlemesine bağlıyorum.

Şimdi reklamın sözel unsurlarından yola çıkarak, reklamı analiz etmek istiyorum.

Reklamda kullanılan söylemleri “konuşma” başlığı ile benim yorumlarımı ise “analiz” başlığı ile sunacağım.

Reklam Mehmet Ali Alabora’nın aşağıdaki konuşmalarıyla başlıyor.

Konuşma :  Türkiye’de karşılaştırmalı reklam yapılmaz diyorlar. Neden ? Kim demiş?

Buyrun yapıyoruz.

Üstelik kendimizi İş Bankası ile karşılaştırıyoruz.

Analiz :    Burada çok güzel bir gönderme var. Türkiye’de bir markayı diğeri ile karşılaştırmalı olarak reklam filmi çekemezsiniz. Bu sebeple hep deterjan firmaları A firması ile ” diğer deterjan” veya “sıradan deterjan” diye reklam yaparlar. İş Bankası burada bu kurala gönderme yapmış ve sonrasında da demiş ki : Biz İŞ Bankası ile kendimizi kıyaslıyoruz.

Konuşma: Onların şubelerinde “güler yüz” var.

Bizde yok. Çünkü bizde çalışan yok.

Analiz : Burada reklamın tamamına  yayılan çok güzel bir unsur var. Reklamda aslında çaktırmadan İş Bankası’nın özellikleri, kıskanılan bir üslupla veriliyor. Biraz kıskanma biraz da alaycı tavırla veriliyor.

Konuşma : Onların şubelerinde 15.000 kişi çalışıyor.

Bizde sıfır. Zaten yer de yok.

Onların şubeleri büyük, ferah.

Bizimki değil. 1 metrekare maksimum. Ama her şey elinin altında.

Onların 1000 küsur şubeleri var, Bizim neredeyse 4000 tane.

Analiz : Burada yine gözümüze batırmadan İş Bankası’nın çalışan sayısının çokluğu, şubelerinin ferahlığına değiniliyor.

Bu şekilde bir söylemde bulunmak, yani sanki rakipmiş gibi göstererek onların şubeleri ferah demek, ” insan psikolojisi açısından ” bizim şubelerimiz ferah” demekten çok daha etkili olacaktır.

Konuşma: Ve iddia ediyorum. Onların yaptığı her şeyi, hadi her şeyi demeyelim, çoğu şeyi biz de yapıyoruz.

Hem de 7 gün 24 saat. 365 gün. Tatil, matil yok.

Analiz: Burada önemli bir husus göze çarpıyor. bankamatik’ten bir banka şubesinden yapılan her şeyi yapamadığımız için, ” her şeyi değil, çoğu şeyi” yapabiliyoruz vurgusu yapılıyor.

Reklamda söylenilen unsurların gerçeği ifade etmesi önemli. Aksi takdirde her şeyi yapıyoruz deyip, gerçekleştiremezlerse, birisi de mahkemeye gidip, bankamatikte her şeyi yaptıklarını söylediler. Ama havale yapamadım derse,  sorun yaşanabilir. Reklam filminde çok akıllıca bunun da önüne geçilmiş.

Biz bu arada 7 gün 24 saat, hiç çalışanı olmadan nasıl böyle hizmet verdiklerini düşünürken, reklam filmi sonunda bizim merakımızı gideriyor. Aşağıdaki söylemle bitiriyor reklam filmini.

Konuşma:  Peki biz kim miyiz ?

Biz Banka Matik’iz. ( Özellikle ayrı yazdım. Çünkü filmde vurgusu böyle yapılıyor )

Ve vurucu slogan : “BANKAMATİK. İŞ BANKASI’NDAN NEYİ EKSİK ? ”

Analiz : Sonunda biz de merakımızı gideriyoruz. Düşündüğümüzde gerçekten de 7 gün 24 saat , hiç personeli olmayan, banka şubelerinin yaptığı işlemlerin bir çoğunu yapan bir yapılanmayla karşılaşıyoruz yani Bankamatik’le. Belki bu reklam filmine kadar bankamatiklere bu gözle bakmıyorduk.

İş Bankası bu reklam filminde mizah unsurunu çok iyi kullanmış.

Bir ilk olarak Bankamatik bu kadar iyi anlatılmış.

Türkiye’de bir ilk ” karşılaştırmalı reklam” yapılmış. İş Bankasını, İŞ Bankası Bankamatiği ile karşılaştırmış olsa da. Aslında manidar şekilde “tek rakibi kendisi” gibi bir gönderme de söz konusu.

Son cümle olarak İş Bankası Bankamatik reklamlarının, mizah kurgusu açısından mutlaka incelenmesi gerektiğini düşünüyorum.

Reklamı izlemek isteyenler için reklam filminin linki aşağıdadır:

http://www.tvreklam.org/bankamatik-is-bankasi-1925.htm