Myhome Reklamı Eleştirisi
Bu yazıda yine bir reklam eleştirisi yapacağım.
Ağaoğlu Grubu’nun Myhome reklamı ile ilgili bazı konulara değinmeye çalışacağım.
İlk olarak izlemeyenler için reklam filmini aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz:
Ağaoğlu My Home Küçük Maslak Reklamı (Yeni 03.2014)
https://www.youtube.com/watch?v=JThFCjfi-nc
Reklam bir İngilizce kursundaki sınıfta gerçekleşiyor. Sınıfta öğretmen bir öğrenciyi ayağa kaldırıp,
“ His home, her home, your home, my home” diyor. Yani “onun evi, senin evin, benim evim” diyor.
Sonrasında öğrenci my home deyince, öğretmen my home dedikten sonra “Great” yani “güzel” diyor, bir anda Türkçe’ye dönüp tahtada da “myhome afişi beliriyor” ve hoca bir anda “Üstelik 36 ay sıfır faizden başlayan sınırsız ödeme seçenekleri ile” diyor. Ardından tanıtım filmi başlıyor ve kampanya hakkında bilgi veriyor.
Sonrasında bir bakıyoruz ki tanıtım yapılırken, İngilizce öğretmeni öğrencilerini almış ve evleri gezdiriyor.
Nasıl yani, ciddiye alsak, buradan şu anlam çıkıyor, İngilizce öğretmeni boş zamanlarında emlak temsilciliği yapıp myhome evlerini öğrencilerine tanıtıyor oradan ek gelir elde ediyor gibi bir anlam çıkıyor.
Ki bu garip ve komik bir durum.
Sonrasında öğrencileri 62 kapı numaralı kendi dairesinin önüne götürüp “This is key and this is my home” diyor. Yani “bu anahtar ve bu benim evim” diyor. Ve öğretmen eve giriyor.
Tam filim bitti derken bu sefer bir başka durum ortaya çıkıyor. 61 Kapı numaralı yan dairenin kapısı açılıyor ve içeriden Ali Ağaoğlu çıkıyor, kapıdaki gençlere hayırdır çocuklar diyor. Çocuklar da “Ali bey sizde mi buradasınız diyorlar?” şaşırarak.
Ve Ali Ağaoğlu’ndan tarihi cevap “Of Course this is my home” yani “ Elbette, tabii ki, bu benim evim” diyor. Sonrasında “hayırdır” diyor ve evinin kapısını dahi kapatmadan gidiyor.
Burada iki temel sorun var. Bunu reklamı tasarlayanlar bence düşünmeli idiler.
Bir insan niçin kendisine Türkçe soru sorana İngilizce cevap verir?
Kaç Türk kendisine burada mı oturuyorsun dendiğinde “Of course, this is my home” der, bunu niye yapar?
Yoksa Ağaoğlu bu gençleri daha önceden tanımakta mıdır ? Tanımakta ise biz bunu niye bilmiyoruz. Bilmediğimiz için bu garip duruyor.
Ayrıca her sabah evinden çıkan insanlar ya kendileri evinin kapısını kapatır ya da evde bulunan birisi kapıyı kapatır.
Hiç kimse evinin kapısını kapatmadan çıkıp gitmez, böyle bir dünya yok.
Ağaoğlu filmin sonunda gençlere “Görüşürüz, kolay gelsin” diyerek oradan ayrılır. Film biter.
Dediğim gibi burada temel birkaç garip durum var. Özet olarak tekrar vermek isterim.
1) İngilizce öğretmenleri boş zamanlarında emlak temsilciliği yapmakta mıdırlar?
2) İnsanlar kendilerine Türkçe soru sorulduğunda niçin İngilizce cevap verme ihtiyacı duyarlar? Veya bu ihtiyacı duyarlar mı ?
3) İnsanlar ne zamandan beri evlerini kapılarını kitlemeden evlerinden gitmektedirler?
Bir diğer temel eleştiri de şu, reklam filminin içinde ürün veya hizmetin isminin tekrarı önemlidir.
Ancak bunu abartmamak lazım. Yani 47 saniyelik reklam filminde sekiz kere myhome demeye gerek yok. İnsanlara sekiz kere ürün adını söyletince insanlar koşarak ev almaya gitmezler.
Bu arada ikinci bir problem ise reklam filmini aramak için youtube girdiğimde ikinci bir reklam filmine denk geldim.
İkinci reklam filmini de aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
Ali Ağaoğlu’nun ingilizce konuştuğu yeni reklam filmi
Reklamın birinci bölümü aynı ancak son bölümde Ali Ağaoğlu bu sefer İngilizce öğretmeninin evine geliyor.
Ve öğretmenler beraber aynı eve giriyorlar. Yani Ali Ağaoğlu 61 Nolu dairede iken bu reklam filminde 62 Nolu öğretmenin evine geliyor ve bu sefer öğretmenin evine “Yes this is my home diyor” ve öğretmenle selamlaşıp evine giriyorlar. Ki bu reklam filminin eleştirisine girmeyeceğim. Çünkü Öğretmen, Ali Ağaoğlu ve öğrenciler arasında garip bir ilişkiler yumağı ortaya çıkıyor ki ayrı bir konu.
Bu reklam filminin viral bir versiyonu mu ? Niye yapıldı onu da bilemiyorum Çünkü televizyonda dönen filimle internet ortamında dönen reklam birbirinden farklı. Ki ben televizyonda yayınlanmadığı için bu reklam filminin eleştirisine girmiyorum.
Reklamla ilgilenen arkadaşlar için bu eleştirilerin fikir veren unsurlar olmasını diliyorum.
Son olarak her zaman söylediğim gibi “Reklamın iyisi kötüsü olmaz” son derece yanlış bir söylemdir, “ Reklamın bal gibi iyisi de kötüsü de olur, iyi reklam vardır, kötü reklam vardır. ”
Leave a Reply
Want to join the discussion?Feel free to contribute!